Zariyat Suresi Ve Türkçe Meali

Zariyat Suresi


Zariyat Suresi Türkçe Meali



Türkçe Meali                 Arapça Okunuşu               Arapça Yazılışı




1-6.Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.

7-8.Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkili sözler söylüyorsunuz.


9.Ondan (Peygamber'den) çevrilen çevrilir.

10-11.Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve "Muhammed şairdir, delidir" diyen) yalancılar kahrolsun!

12."Ceza günü ne zaman?" diye sorarlar.

13-14.Ateş üzerinde azaba uğratılacakları gün (görevli melekler onlara şöyle der): "Azabınızı tadın! İşte acele isteyip durduğunuz şey budur."

15-16.Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapan kimselerdi.

17.Geceleri pek az uyurlardı.

18.Seherlerde bağışlama dilerlerdi.

19.Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.

20-21.Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?

22.Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.

23.Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki o (size vadolunanlar), sizin konuşmanız gibi gerçektir.

24.(Ey Muhammed!) İbrahim'in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi?

25.Hani onlar, İbrahim'in yanına varmışlar ve "Selâm olsun sana!" demişlerdi. O da "Size de selâm olsun." demiş, "Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler" (diye düşünmüştü).

26.Hissettirmeden ailesinin yanına gidip, (pişirilmiş) semiz bir buzağı getirdi.

27.Onu önlerine koydu. "Yemez misiniz?" dedi.

28.(Yemediklerini görünce) onlardan İbrahim'in içine bir korku düştü. Onlar, "korkma" dediler ve onu bilgin bir oğul ile müjdelediler.

29.Bunun üzerine karısı bir çığlık kopararak yönelip elini yüzüne vurdu. "Ben kısır bir kocakarıyım (nasıl çocuğum olabilir?)" dedi.

30.Onlar dediler ki: "Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir."

31.İbrahim onlara: "O halde asıl işiniz nedir ey elçiler?" dedi.

32-34.Onlar şöyle dediler: "Biz suçlu bir kavme (Lût'un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik."

35.Orada (Lût'un yöresinde) bulunan mü'minleri çıkardık.

36.Zâten orada bir ev halkindan baska müslüman bulamadik.

37.Orada, elem dolu azapdan korkacaklar için bir ibret bıraktık.

38.Mûsâ kıssasında da ibret vardır. Hani biz onu açık bir delil ile Firavun'a göndermiştik.

39.O ise kuvvetine güvenerek yüz çevirdi ve "Bu bir büyücü veya delidir" dedi.

40.Bunun üzerine biz de kendisini ve ordularını yakalayıp denize attık. O ise (pişman olmuş), kendini kınıyordu.

41.Ad kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine köklerini kesen rüzgarı göndermiştik.

42.Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.

43.Semûd kavminde de ibretler vardır. Hani onlara, "Bir süreye kadar faydalanın bakalım" denmişti

44.Derken Rablerinin emrinden uzaklaşıp azmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırım çarpıvermişti.

45.Artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti ne de başkasından yardım görebildiler.

46.Bunlardan önce de Nûh kavmini helak etmiştik. Çünkü onlar fâsık bir toplum idiler.

47.Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim (her şeye) gücümüz yeter.

48.Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.

49.Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.

50.O halde Allah'a koşun. Şüphesiz ben, size O'nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.

51.Allah ile beraber başka bir ilah edinmeyin. Gerçekten ben, size, Allah tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.

52.İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki,"O bir büyücüdür" yahut "bir delidir" demiş olmasınlar.

53.Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.

54.Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.

55.Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü'minlere fayda verir.

56.Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

57.Ben, onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yedirmelerini de istemiyorum.

58.Şüphesiz Allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir.

59.Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı acele istemesinler.

60.Uyarıldıkları günlerinden dolayı vay o inkar edenlerin haline!



Sosyal Ağlarda Paylaş :
Paylaş Tweetle Google+

0 yorum:

Yorum Gönder

SURE SEÇİNİZ
1Fatiha
2Bakara
3Al-i İmran
4Nisa
5Maide
6Enam
7Araf
8Enfal
9Tevbe
10Yunus
11Hud
12Yusuf
13Rad
14İbrahim
15Hicr
16Nahl
17İsra
18Kehf
19Meryem
20Ta Ha
21Enbiya
22Hac
23Müminun
24Nur
25Furkan
26Şuara
27Neml
28Kasas
29Ankebut
30Rum
31Lokman
32Secde
33Ahzab
34Sebe
35Fatır
36Yasin
37Saffat
38Sad
39Zümer
40Mümin
41Fussilet
42Şura
43Zuhruf
44Duhan
45Casiye
46Ahkaf
47Muhammed
48Fetih
49Hucurat
50Kaf
51Zariyat
52Tur
53Necm
54Kamer
55Rahman
56Vakıa
57Hadıd
58Mücadele
59Haşr
60Mümtehine
61Saf
62Cuma
63Münafikun
64Tegabun
65Talak
66Tahrim
67Mülk
68Kalem
69Hakka
70Mearic
71Nuh
72Cin
73Müzzemmil
74Müddessir
75Kıyame
76İnsan
77Mürselat
78Nebe
79Naziat
80Abese
81Tekvir
82İnfitar
83Mutaffifın
84İnşikak
85Büruc
86Tarık
87Ala
88Gaşiye
89Fecr
90Beled
91Şems
92Leyl
93Duha
94İnşirah
95Tin
96Alak
97Kadir
98Beyyine
99Zilzal
100Adiyat
101Karia
102Tekasür
103Asr
104Hümeze
105Fil
106Kureyş
107Maun
108Kevser
109Kafirun
110Nasr
111Tebbet
112İhlas
113Felak
114Nas